die tageszeitung
in kürze
Türkei

Unbekannte Dersim
Der Völkermord an den Armeniern um 1915 ist ein Tabu der türkischen Politik. Ein anderes ist der an den Dersim in den späten 30ern. Die Dersim gehören der alewitischen Religion an, rund 10.000 leben in Köln. Über die vergessene Geschichte ihres Volkes informieren sie am Samstag, 14 Uhr, im AStA-Café (Universitätsstr. 16).
taz Köln Nr. 7387 vom 19.6.2004, Seite 4, 12 Zeilen (TAZ-Bericht)



Özgürpolitika

HAYDAR ISIK:
Dersim Tertelesi (Tertelê Dersim)
Yaslilar bu sözcükleri milad olarak almislardi. "Oglun veya kizin ne zaman dogdu?" diye bir kadina sorunca; "Zere tertele Dersim'de ame dina." (Dersim Tertelesi içinde dünyaya geldi) diye yanit verirlerdi. Tertele esnasinda, önce ya da sonra gibi söylemlerle bu aciyi milad yaparlardi. Özellikle terteleyi gören, katliama tanik olan, kurtulsa bile; katledilen on binlerce insanimizin acisini hisseden, gözü yasli ince yürekli Dersimli kadin yüreginin derinliklerine indirdigi bu soykirimi unutmadi. Oysa erkekler biraz korkak ve yalniz duldada konusurken, kadin kendisini daha cesur ifade ediyordu.

Bu soykirim yetmiyormus gibi, bugün Munzur üzerine barajlar yaparak halkimizi kutsal topraklarindan sürmek istiyorlar. Dersim, çok çile çekti. Dersim çok aci gördü. Ama Dersim'in basindan geçenlere yalniz "pepug kusu" tanik oldu, diyor Dersimliler. Dünyanin gözü önünde bu katliam yapildigi halde insanlik kör ve sagir durus sergiledi. Dersim'de yapilanlar Yahudi halkina yapilanlara çok benzemektedir. Gerçi Türk devletinin Alman devleti gibi firinlari yoktu, ama magaralarin kapisina duvar örmek, magaralara zehirli gaz atmak ve benzeri pek çok barbarlik yapildi. Bugün fasistlerin Ispanya'daki Guernica katliamini lanetliyen Picasso'nun ebedilestirdigi bir resim var ve katliami lanetliyen anitlari var. Ama bizim Dersim'de bu kollektif aciyi yansitan bir isaret bile yok.

Hem soykirim uyguladilar, hem de bizi Türklestirdiler. Kislalar yatili okullara çevrildi. Tertele çocuklarina her gün: "Ne mutlu Türküm diyene!" andini içirttiler. Halkimizin pusulasini öylesine sasirttilar ki, kurdunun ardindan giden yarali keçiye dönderdiler. Bugün kendisini, soyunu inkar eden çok sayida Dersimli oldugu bir realitedir. Ben bir Dersimli'nin evinde, üstelik Devrimci Yol olduklarini söyleyen oldukça kalabalik bir ailede: Atatürk posteri altinda "Atamiz", altina da baba, dede ve diger sülalenin fotograflarinin asili oldugunu görmüstüm. Dersimli Kürde ait olmaktan utananlar, aslinda serefsizlik batakligina girenlerdir.

Ama Dersim'in evlatlari artik uyaniyor. Pek çok okuyanimiz, bilim adamimiz var ve bunlar artik eli kolu bagli durmuyor. Bunlar kendisini inkar etmiyor. Iste bütün mesele bu potansiyeli bir konsept etrafinda harekete geçirmektir. Dersimli bireyciligini, dogruyu benden baska bilmez davranisini, sertligini, inatçiligini birakip koalisyonlara, ortak eylemlere, çagin evrensel davranis ve ahlak degerlerini özümseyarek, Munzur üzerinde yapilan barajlara karsi ayaga kalkabilmeli ve öncülerini desteklemelidir. Zaman affetmeyen boyuta ulasirsa ve devlet barajlarini su ile doldurur, halkimizin birbiriyle iliskisini keser ve kovarsa, o zaman hem dilimizi, hem de topraklarimizi tümden kaybetmis olacagiz. Durum bukadar vahim iken, seyretmek, hareketsiz kalmak, kutsal ziyaretlerimize, atalarimiza en büyük küfür olmaz mi?

****

Bugün Köln'de yasayan Dersimli üniversite ögrencileri, "Dersim sahipsiz degil", diye bir panel düzenlemis bulunmaktadirlar. Saat on dörtte baslayan panel, ASTA-CAFE, UniversitŠtstr.16 da yapilmaktadir. Moderatörlügünü Sengül Senol'un yapacagi ve konusmaci olarak, Dr. Gülsüm Firat, Dr. Hüseyin Çaglayan, benim de katilacagim bu toplantida DERSIM TERTELESI ve DERSIM BEWAYIR NIYO üzerine tartisilacaktir.


 

Özgürpolitika

HAYDAR ISIK:
Dersim Bizim
Geçen Cumartesi Dersimli üniversite ögrencilerinin Köln'de düzenledikleri panel, izleyenlerin aktif katilimlariyla geçti. Gerek panelistlerin, gerekse izleyen Dersimlilerin bazi noktalarda farkli fikirleri olmasini normal gördüm. Devletin halkimiz üzerindeki seksen yillik sömürgeci politikasi; köklerinden koparmak, yabancilastirmak, korku, baski, dezenformasyon vs düsününce, bu farklilik anlasilir. Ancak Dersimlinin bu farkliligi derinlestirmesi yerine, saflarini siklastirmasi, ortak payda olan, dil, kimlik, kültür ve barajlara karsi bir araya gelmesi kaçinilmazdir. Panelden de bu sonuç çikti.

Munzur üzerine baraj yapmak isteyen devletin amacini çok iyi algilayan üniversiteli genç bayanin tehlikeye dikkat çeken konusmasi bence çok önemliydi. Dersim'de baraj yapimina karsi sesimiz yükselmeli ve DERSIM belediyesinin basarisi için her Dersimli üzerine düseni hemen yapmalidir.

Ayrica gerek Sengül Senol ve Dr.Hüseyin Çaglayan, gerekse dinleyicilerin, devletin kurs açma iznini beklemeden dil kurslarini evlerde baslatma düsünceleri de çok yerindeydi. Devletin özür dilemesi, Dersim'de katledilen on binlerce insanimizin anisina anit yapilmasi benim öne sürdügüm düsünceydi. Dersimli, Avrupa'da köklerinden uzaklasiyor. Önce dili kaybettirilmis, sonra sosyal ortamindan uzaklastirilmis gençler, egemen kültürlerin potasinda ezilip kaybolmaktalar. Ama direnenler de var. Müzikle ugrasan Arzu adinda bir genç bayan, atalarinin kültürü üzerinde kendisini daha güvenli görüyor. "Duzgin Bava" derken elini dudaklarina götürüp alnina koymasi, bu arkadasimizin Dersimli kisiligini birakmadigini ve kendisine güvenini gösteriyor.

Kaberetist 'Roye DERSIM' Kirmanci'yi fevkalade güzel kullanan biridir. Onun bize anlattigi birkaç skeç çok gülmemize neden oldu. Anadilini iyi bilen bu arkadas, TV de Zazaki programlarla halki hem güldürüp, hem düsündürebilir. Almanlarin meshur kabare programlari var, artik bizde de bu yolda bir çalismayi TV yetkilileri düsünebilmelidirler. Roye Dersim bu isi çok iyi yapar kanisindayim.

DERSIMCITY sayfasini yapan üniversite ögrencisi Savakli genç umut veren yürekli bir genç. Onun gibi ve hukuk okuyan Ferhat ile genç bayanlar gururumuz olacak kapasitededirler. Yeter ki iyi koordine ve kesintisiz bir çalisma sürdürülsün. Aslinda bu gençlerimizi gelecegin Kürt lobisi çalisanlari görmelidir. Bugünden bunu gösteriyorlar. Yalniz bunlara destek sunulmalidir.

Çeliskilerin basinda ise Dersimli Kürt mü, Zaza mi; Zazaca bagimsiz bir dil mi yoksa Kürtçe'nin bir lehçesi mi gibi bilimsel tabandan uzak, önyargilara dayanan iddialar gelmektedir. Kürt hareketi on binlerce sehidi ne ugruna verdi? Kürt-Türk, Alevi-Ezidi-Sunni-Hiristiyan, dinci-dinsiz, Zaza, Kurmanc ve düsüncesi, etnik farkliligi ne olursa olsun özgür yasamalari içindi. Isteyen, Kürt Alevi, isteyen, Zaza Alevi, isteyen, Zaza Safii yan yana birbirlerini kabul ederek özgürce yasasin. Amaç bu olunca ve Zazaca (Kirmanci-Kirdki) yine Kürt hareketi tarafindan kurtarilmaya çalisilirken, saflari siklastirmak zorunludur. Türkiye'de yirmi milyonluk Kürt halki eger yarim saat TV yayini alabiliyorsa, bunu kimin sayesinde aldi dersiniz? Kürt hareketi olmasaydi, bugün kimse kendisini ne Zaza, ne de Alevi ifade edebilirdi. Akil sahibi, sagduyu sahibi herkes bu realiteyi görür ve saygili davranir.

Sinan adli bir okuyucum ise, aynen sunlari yaziyor: "Sana unutulmus bir türkü söyleyecegim, ülkemin yasanmis bir kösesinden, sevdasina bagdas kurup oturdugumuz dag basi atesinde en yükseginden Dersim'in. Hangi dagin dumanli basini düsünsek, mezarsiz ölülerimizle yatariz. Hangi suyun akisina egilsek, bebeklerimizin yitik çigliklarinda üsürüz, her uçurumun dibinde, insan çigliklari düser düslerimize, yüreklerimizi zorlayan tüm anilarda basimizi kaldirsak celladimiz biler biçagini, kendi dilimizle acilarimizi döksek ezgilere, inkarimiz baslar bizim. Unuttuk mu, yorulduk mu, vaz mi geçtik? Vatanimiz; doydugumuz yer mi diyecegiz?"

Sinan hakli, Avrupa'da is, ev, para, araba sahibi varsil biri olabilirsiniz, ama vataninizi kaybetmisseniz, en yoksul insansiniz.

 

 


 

  Post -Aralýk 2003



 

Özgürpolitika

Dersimbler buluþtu

ERDAL ALICPINAR/KÖLN

Dersimli ögrencilerin ve intemet sayfasi Dersimcity'nin önceki gün düzenledigi gecede biraraya gelen Dersimliler kültürlerine ve dillerine sahip cikilmasi gerektigini dilegetirdi.

Köln Üniversitesi'nde bulunan Dersimli Ögrenciler Demegi ve Dersimcty'nin organize ettigi gecede Ahmet Aslan, Alev, Müslüm Polat, Grup Emek, Grup Özgün birer müzik dinletisi sunarken, Gowend91 ekibi de Antep yöresi halk oyunlariyla izleyenlere keyifli anlar yasatti. Köln Mülheim'da bulunan Kültürevi'nde yapilan etkinlige katilan PDS Köln Belediye Meclisi' Üyesi Sengül Senol ve Psikolog Hasan Devran da birer konusma yaptilar.

Önceki aksam yapilan etkinlikte sunulan müzik dinletisi ve Gowend91 folklor ekibinin sundugu Antep yöresi halk oyunlari gösterisiyle konuklar coskulu anlar yasadi. Konusmacilar yaptiklari konusmalarda, kapitalist sistem icerisinde kendi kültürünü yasatmanin zorluguna dikkat cekerek Türkiye’de yasadigi baskilardan dolayi kendi memleketlerinden göc eden insanlarin gittikleri yerlerde de asimilasyon tehlikesi icinde yasadiklari dile getirildi. Konusmalarda devamla, Dersimliler'in en cok bu büyük tehlikeler ile karsi karsiya kaldigni ve bunun da ancak kendi dili ve kültürüne sahip cikarak asilacagini vurgulandi. Etkinligi tertip eden Dersinicity ve Köln Dersimli Ögrenciler Demegi amaclarinin, cagdas insanlik normlari temelinde belirli kurallar ile temel hedefin kütültürün gelistirilmesi, Dersim kültürünün tanitilmasi, ortak degerlerin kötüye kullanilmamasi, saglikli ve insani bir temelde iletisimin kurulabilmesi oldugunu belirttiler.